İsviçre'nin ünlü Uçurum Restoranı'nı duydunuz mu?
- Kaan Mika
- 7 May 2023
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Tem 2023
Appenzell Kanton'u İsviçre'nin kuzeydoğu bölgesinde yer alıyor. Adını söylemeye çekindiğim Lihtenştayn'a oldukça yakın bir noktada. Doğa yürüyüşü sevenlerin özellikle yaz aylarında ziyaret ettiği yemyeşil bir bölge. En turistik aktivitesi ise şüphesiz Uçurum Restoranı.

Mayıs ayının ilk haftasonunu doğaya çıkmadan harcamak bize yakışmaz! Bir önceki hafta Lüksemburg'da yapmış olduğumuz kamp maceramızın gazı dinmeden kendimizi tekrar dağa taşa vurmak istedik. Uzun zamandır aklımızda olan ve nedense bir türlü gidemediğimiz Appenzell Kantonu'na gitmeye karar verdik. Pazar günü yağışlı olacağından kamp fikrine sıcak yanaşmadık ve cumartesi günü öğlene doğru Zürih'den Appenzell'e yola çıktık. Yaklaşık 1 saat 20 dakika süren yolcuğun son 20 dakikası büyüleyici bir manzarayla bize ne kadar doğru bir karar verdiğimizi gösteriyordu.

İsviçre'de doğa yürüyüşü yapmak çocuk işi gibi gözükse de, gitmeden bakılması gereken bir çok detay var. Hava durumu bunlardan en önemlisi. Beklenmedik bir yağmur veya ani çıkan bir fırtına günü mahvetmekle kalmıyor, hayatınızı tehlikeye de atabiliyor. Yürüyüşe çıkmadan önce kaymayan bir ayakkabı seçimi, yeterli miktar su ve yiyecek, yürüyüş yollarını görebileceğiniz mobil aplikasyonlar, ışık kaynağı ve güç ünitesi, güneşli havalar için güneş kremi ve kenelere karşı sprey aklıma gelen hususlardan birkaçı. Ama bu söylediklerim sizi ürkütmesin, İsviçre'de herkese uygun yürüyüş yolları var. Zorluk derecesini, yürüyeceğiniz mesafeyi ve ortalama süresini önceden görebiliyorsunuz. Yürüyüş yolları üzerinde her yol ayrımında özenle yerleştirilmiş tabelalar kaybolmayı neredeyse imkansız kılıyor.
Videoda gördüğünüz kırmızı teleferik (Edenalp Teleferiği) sizi hızlıca dağın en tepesine çıkarıveriyor. Yok efendim spora geldik, ben tüm yolu yürüyeceğim diyenler var aranızda biliyorum. Tren istasyonundan Seealp Gölü'ne yürüyüş yaklaşık 45 dakika sürüyor. Oldukça kolay bir tırmanış, fakat işin zor kısmı göle ulaştıktan sonra başlıyor. Uçurum Restoranı'nı ve ünlü Wildkirchli Mağaraları'nı görmek istiyorsanız, epey zorlu bir yolculuk sizi bekliyor. Bu durumda, yaklaşık 1 saat 30 dakika boyunca epey dik, dar ve kaygan bir patikadan tırmanmak zorundasınız. Biz teleferikle en tepeye çıkıp bu yoldan geri dönmeyi planladık, iyi ki de öyle yapmışız diye yol boyu diyip diyip durduk. Göl ile teleferiğin çıktığı nokta arasındaki bu yol oldukça tehlikeli. Sadece geçtiğimiz yaz ayında beş kişi bu yolda kayıp düşerek can vermiş. Bu haberi duyduğumuzdan dolayı olsa gerek biz epey dikkatli davrandık.

Kısa süren teleferik keyfinden sonra ilk farkettiğimiz hava sıcaklığındaki ani düşüş oldu. Soğuktan mı yoksa teleferiğin yarattığı heyecandan mı bilinmez ama köpeğimiz Rio büyük abdestini dağın zirve noktasına bırakıverdi ve yürüyüşümüzün beklenen startını vermiş oldu. Aşağıya doğru kıvrılan patikayı takip ederek öncelikle Wildkirchli mağaralarına daldık.

Bu mağaraları önemli kılan şey ise zamanında uzak akrabamız olan Neandertallere ev sahipliği yapmış olması.
Mağaranın hemen dışındaki ufak bir kulübede (sağdaki fotoğraf) bilim insanlarının bu bölgede yaptığı önemli keşifler anlatılıyor.

Mağaradan çıkmamız ile yemyeşil tepeler, erimeye meydan okuyan kar birikintilerinin kapladığı dev kayalıklar ve göklerde çemberler çizen atmacalar bizi selamlıyor. Yeterli özçekim miktarına ulaştığımızda patikayı takip etmeye devam ederek en ünlü kısmına, yani Uçurum Restoranı'na ulaştık. Restoran biz gittiğimizde kapalıydı ama sanırım açık olsaydı da oturacağımızı sanmıyorum. Gene de biraz soluklanarak Säntis dağına selam çaktık ve ölüm tehlikesinin başladığı zorlu inişe geçtik. Bir önceki gün yağış olduğundan dolayı yol epey kaygan ve çamurluydu. Neyseki inişin zorlu noktalarına çelik halatlar çekilmiş, bu sayede tutunarak inmek mümkün. Aşağıda zorlu inişin kolay noktalarını görebilirsiniz.
Yol kıvrılarak dikliğini giderek kaybetti ve bir süre sonra bizi asfalt bir yola bağladı. Dağın tepesinden küçücük gözüken Seealp gölüne epeyce yaklaştığımızı anlayarak yola devam ettik. Son 300 metrede Alman bir arkadaşla ayaküstü lafladık ve her sene bu yolda kaç kişinin hayatını kaybettiğinden tekrar tekrar bahsettik. Gölü ilk gördüğümüzde ise bu konuşmalar yerini sessizliğe bıraktı. Alman arkadaş hızlıca bir fotoğraf çektirdi ve gölü gördüğü gibi aşağıya yürüyüşe geçti. Biz ise hazır göle gelmişken keyfini çatalım modundayık halbuki. Doğa yürüyüşlerini düzenli aktivite haline getirmiş avrupalılara artık pek şaşırmıyorum. Bazısı o göle fotoğraf çekmek, mangal yapmak yada yatıp dinlenmek için çıkıyor. Onlar ise doğa yürüyüşünü fiziksel bir aktivite olarak görüyor. Sonuçta herkes kendini mutlu eden şeyi yapıyor.
Tam bir zeka küpü olan ben maalesef yanımda tek bir kamera lensi getirmiştim. O da makro lens =) Nitekim böcek falan çekerim derken bu güzel manzara fotoğraflarını telefonla çekmek durumunda kaldım. Bir yandan da iyi oldu diyorum, çünkü kameram yanımda olunca bazen anı kaçırabiliyorum. Gölün çevresinde aheste aheste tam bir tur attıktan sonra, yavaştan iniş yoluna geçmeye karar verdik. Seçeneklerden biri gölden tren istasyonuna giden asfalt yol, diğeri ise maceralı ve şelaleleri görebileceğimiz yol. Tabi ki yolu uzatıp şelaleleri görmeye karar verdik. Yol boyunca bizden başka neredeyse kimse olmadığından Rio'nun tasmasını çıkarıp özgür bir yürüyüş gerçekleştirdik.
Bakınız ne kadar da mutlu yavrucak. Rio'ya kendi çapımızda verdiğimiz eğitim hala devam ediyor. Bugün de eğitiminin önemli bir aşamasıydı. Adını duyduğunda bize dönmesini bildi. Ayrıca yol ayrımlarında bizi beklemeyi de hiç ihmal etmedi. Aferin sana Rio =)
Yazının ta buralarına kadar geldiyseniz ne mutlu bana. O kadar keyifli ve doğa ile baş başa bir yürüyüş oldu ki, bir şeyler karalamasam bir yerim çatlayacaktı. Sizlerle de paylaşmak ayrı bir keyif tabi. Yürüyüşler veya İsviçre hakkında sorularınız varsa yorumlara beklerim efendim. Kalın sağlıcakla!
Harika bir deneyim daha🤩izlemesi bakması bile son derece keyifli anlar
Harika harika😊😊
kendimi orda buldum yazını okurken ve fotolara bakarken👍 muhteşem olmuş, tebrikler😍
Yazıyı okumak orada olmaktan daha keyifli geldi bana zira bu kadar huzurlu ve sakin yerlerden keyif almak için sanırım önümde atlatmam gereken bi 35 yılım daha var.